Kan görmekten çok korktuğumuz şeylerin başında gelmekle beraber kanı damarında pek duramayan sıcakkanlı bireylerden oluşan bir toplum değil miyiz?...
Güvenli Yaşama Bilinci’nden uzak yaşamamız travmayla daha sik karşılaşmamıza neden olmaktadır.
Acı bir gerçektir ki bir çok insanımız kanama nedeniyle göz göre göre kaybedilmektedir.
Toplumsal olarak kan ve kanama karşısında genelde yaralanmanın boyutundan daha fazla olarak gösterdiğimiz panik ağırlıklı duygusal tepki aslında ilkyardımın karşısındaki en büyük engeldir. İşte bizler bunu eğitim yoluyla toplumsal bilinci geliştirerek yeneceğiz.
Sizlerle kanama kontrolü nasıl yapılır? Kanamaya bağlı şokta uygulanacak ilkyardımı inceleyeceğiz.
Kanama konusunu daha iyi anlayabilmek için kısaca dolaşım konusunu inceleyelim
Kanama nedir?
Vücudumuzda ağırlığımızın %8’i kadar kan bulunur. Yani 70 kilogramlık bir insan için bu miktar 56 litre kadardır.Kan dolaşım sisteminde damarlar içerisinde dolaşır. Kalbimiz toplardamarlarla kendisine gelen oksijenden fakir-karbondioksit zengin kanı akciğerlere gönderir; Oksijenden zengin hale gelmiş kanı ise atardamarlarla en uzak dokulara kadar gönderir.
Kanama kanın içinde bulunduğu damarlardan (yani atardamar toplardamar veya kılcal damarlardan) dışarıya çıkmasıdır. Kanama insan için halsizlikten ölüme kadar uzanan bir spektrumda ciddi tehlikelere neden olabilir. Burada kanamanın hızı çoğunlukla önem taşır.
Kan hacminin %10’unun aniden kaybedilmesi insanı şoka sokabilir ki bu 70 kilogramlık bir insan için 560 ml 30 kilogramlık bir kişi için 240 ml 4 kilogramlık bir bebek için ise 32 ml kan kaybı demektir. Oysa 15-20 dakikada 1 ünite kan vermek çoğunlukla ciddi bir bulguya yol açmaz.
Kan dolaşım sistemi içerisinde damarlar içerisinde bulunur. Damarda yapısal bozukluk veya travma nedeniyle bütünlük kaybı oluşursa kanama meydana gelir. Tabii ki bu durumda kan pulcukları olarak da bilinen plateletler yırtılmış damar bölgesini tıkamaya çalışır ve ardından pıhtılaşma mekanizmaları devreye girecektir; Bir dizi karmaşık işlem sonucunda oluşan pıhtı biriken kan pulcukları ve damarların büzülmesi 5-7 dakikada kanamayı durdurur. Atardamarlardan olan kanamalar yüksek basınçtan dolayı daha şiddetli olmakla beraber damar duvarının kasılma özelliğinden dolayı daha çabuk durma eğilimindedir. Atardamar kısmen yaralanmışsa kasılma mekanizması pek etkin olmayacaktır. Kanama miktarı çok fazla ise bu koruyucu mekanizmalar yetersiz kalır. Bu duruma seyirci kalmak yaralının şoka girmesine ve hatta ölümüne yol açabilir.
Atardamar kanamaları fışkırır tarzdadır ve kanın rengi parlak kırmızıdır. Toplardamar kanamaları kirli kandan dolayı koyu kırmızıdır akış süreklidir. Kılcal damarlardan olan kanamalar yavaş sızıntı şeklindedir.
Kanamaları vizyonel olarak Dış ve İç kanamalar olarak iki grupta ele alabiliriz
Dr. Mehmet DOKUR
Özel Kadıköy Hastanesi
İlkyardım ve Acil Tıp Uzmanı