Satırlarıma ‘sen’ değil,
Özlemin dökülüyor…
Olmazsa olmazım ‘sen’…
Yoksun işte…
Bir hayalden ibaret özlemlerim…Yastığıma başımı koyduğum da sadece sen'li hülyalara bırakıyorum ruhumu
Dışına çıkılması zor bir yol gibisin…
Çıksam, düşeceğim sanki uçurumundan…
Oysa yoksun, varlığımın sınırlarında…
Anladım ki sen kolaylaştırdıkça anlamını, ben zorlaştırıyorum seni…
Oysa basit bir oyunsun, beynimin içinde karmaşaya sebep olan
Ve karmaşık olan sen değil, sensizliği anlamak…
Hangi kelime, hangi cümle sensizliği anlatabilir ki ?
Düşünüyorum da düşünecek bir şey yok özünde…
Varlığının yerine yokluğunu kabullenmeyi öğrenmeli avaz avaz…
Bir sensizliği bir de yalnızlığı yaşayabilmeli içimde ki sesliliğe rağmen…
Oysa,
Bıraksam çığlıklarımı terkini sindirecek suskunluğum…
Bu yalnızlık, suskunluğuma eşit olacak sensizliğe giden her adım da…
Biliyorum, kendimi kandırıyorum zamana karşı…
Ve bilmek bahane değil ‘bana’…
Olmazsa olmazım ‘sen’…
Yoksun işte…
Ve görmüyorsun…
Sana gözlerim değil,
Yüreğim…
Bedenim…
Ağlıyor !